Doğum kontrol hapı ve prezervatife zam! Zam furyasına son takılan ürünler doğum kontrol hapları ve prezervatifler oldu. Cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanındaki ürünlere yapılan yeni zamlar sonrası ürünlerin fiyatları el yakmaya başladı. Doğum kontrol haplarına yüzde 33, prezervatiflere yüzde 52 zam geldi. Son zamlardan son prezervatif fiyatı ikiye katlandı.
Cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanındaki iki demirbaş ürüne zam geldi. Denizli haber merkezimizin hazırladığı habere göre son olarak ise doğum kontrol haplarına yüzde 33, prezervatiflere yüzde 52 zam geldi.
Cinsel sağlık hakkı kapsamında ücretsiz olması gereken ürünlere gelen zamların hızlı artışı ise dikkatlerden kaçmadı. İçinde 56 adet bulunan günlük ped geçtiğimiz yılın Ağustos ayında 15.80 TL fiyatından satılırken aynı ürün şu an 46.50 TL’ye kadar ulaştı. Bir önceki yıla göre günlük ped fiyatların 2.5 katına kadar çıktı. Derin Yoksulluk Ağı ve Açık Alan Derneği (2021) tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, kadınların yüzde 82’si hijyenik pede erişemiyor.
Cinsel sağlık ürünlerindeki fahiş fiyat artışı günlük pedlerle sınırlı değil. İçerisinde 10 tane bulunan bir paket prezervatife geçen sene 15 TL’den ulaşılabilirken bu yıl ise fiyat 34 TL’ye fırladı. Ödeme kapsamında olmayan hormonlu RİA’lar geçen sene 430 TL iken bugün 730 TL’den satılıyor. Kamuoyunda doğum kontrol hapı olarak bilinen ilaçlardan biri 65 TL’den 115 TL’ye, ertesi gün hapı olarak bilinen ilaç ise 80 TL’den 190 TL’ye yükseldi. Doğum Kontrol Hapı ve Prezervatife Zam! Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları Platformu (CİSU) adına Sağlık Hakkı Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kevser Özcan şunları kaydetti: “Kaliteli cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişim, birey ve toplum refahında çok önemli bir rol oynar ve sağlıklı bir geleceğe giden yolda desteklenmelidir.” Özcan, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve haklarının gerçekleştirilmesinin sürdürülebilir kalkınma için gerekli olmasının yanı sıra, toplumsal cinsiyet eşitliği ve bireylerin refahı, anne, yenidoğan, çocuk ve ergen sağlığı üzerindeki etkisi ve gelecekteki ekonomik kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlikte de önemli bir role sahip olduğunun altını çizdi.